Erkekler Ayrıldıktan Sonra Neden Geri Dönerler?
Bir akşam Kayseri’nin soğuk rüzgârı yüzümü üşütürken, telefonumun ekranında onun isminden bir mesaj belirdi. Adını gördüğümde, kalbimde tuhaf bir çarpıntı hissettim. Ayrıldıktan sonra, aradan geçen aylar, içinde her şeyin çok net olduğu bir boşluk bırakmıştı. Ama bu mesaj, o boşluğu yeniden dolduracak gibi geldi. “Nasılsın?” diye soruyordu. Geri dönüyordu. Ama erkekler ayrıldıktan sonra neden geri dönerler? Hala cevabını bulamadığım bir soru…
Ayrılığın Ardındaki Sessizlik
Ayrıldıktan sonra, aramızda soğuk bir sessizlik vardı. Bazen birini kaybetmenin acısını hissetmek bile zaman alıyordu. Bizim ilişkimizde de her şeyin bir anda, aniden bitişi gibi oluyordu. Başta, ilişkimizin sonlanması beni derinden yaralamıştı. Ama zamanla, birbirimize veda etmenin, hayatın devam ettiğini kabullenmenin yollarını bulmuş gibiydim. Yine de arada bir, eski anılar kafamda dönüp duruyordu. Bu, bir yanımın hala onu sevdiğini kabul etmekti. Diğer yanım ise ayrılığımızın gerekli olduğunu düşündükçe rahatlıyordu.
O yüzden telefonum çaldığında, bu mesajın bir anlamı olduğunu düşündüm. Belki de “Neden geri döndün?” diye sormak istiyordum, ama cevabını almak istemediğimi fark ettim. Çünkü o cevap, belki de beni tekrar eskiye döndürecekti. Ama bir türlü kendimi durduramadım; mesajı açtım.
“Nasılsın?” ve O Anki Duygularım
Telefonun ekranında yazan basit bir soru: “Nasılsın?” O kadar sıradan, o kadar masum görünüyordu ki… Ama bir o kadar da yıkıcıydı. Bazen, insanlar ayrıldıkları zaman birbirlerinden uzaklaşırlarmış gibi hissederler, ama bir mesajla, bir telefonla, o mesafe kısa bir anda yok olabilir. İşte ben de böyle hissettim. O an, içimde bir kaybolma, bir belirsizlik duygusu ortaya çıktı.
Yanıt vermek kolay değildi. Çünkü o soruyla birlikte, geçmişin tüm duygusal yükü yeniden ortaya çıkıyordu. Onunla yaşadığımız anılar, o eski duygular… Hepsi bir anda canlanıyordu. Ama daha çok hayal kırıklığı vardı içimde. Çünkü ayrıldığımızda, her şeyin son bulduğunu kabul etmiştim. Bir ilişkinin sonlanması, bazen yeni bir başlangıç olur. Ama o yeni başlangıç, tıpkı bu mesaj gibi, bir yanlış anlamadan başka bir şey olmamalıydı.
İçimde bir huzursuzluk vardı. Geri dönmesi, bana her şeyin iyi olduğu ve yaşanabilir olduğu mesajını vermek gibi bir şeydi. Ama ben bunun yanılsama olduğunu biliyordum. İnsanların bazen, kaybettikleri bir şeyi geri kazandıklarında, onun eskisi gibi olmayacağını unuttuklarını düşünüyordum.
Gerçekten Geri Dönmek Mi?
Telefonun ekranındaki mesajı gördükten sonra birkaç dakika hareketsiz kaldım. O an, geçmişin bana yüklediği duygusal ağırlık bir kez daha üstümde hissediliyordu. Ama bir yandan da bir merak vardı; gerçekten geri dönüyor muydu, yoksa sadece bir anlık bir çıkış mıydı bu? “Beni merak ettiğini düşünüyor musun?” diye sordum, ama cevap vermedi. Yalnızca eskiye dair bir özlem, bir boşluk bırakıyordu. Geri dönme isteği, aslında sadece kaybolan bir şeyi geri almak istemekten başka ne olabilirdi ki?
Beni düşündüğü kadar, belki de eski alışkanlıklar, geçmişteki rahatlık ve tanıdık bir şeylere duyulan özlem onu geri getiren şeylerdi. Ama bence mesele o kadar basit değildi. Onun geri dönüşü, sadece benimle alakalı değil, kendi içinde çözülmesi gereken soruları ve duyguları da beraberinde getiriyordu. Geri dönerken, bizden kalan neydi? Yeniden birbirimize geçebilecek miydik?
Hayal Kırıklığı ve Umut
Ayrılığın acısını çekmek, zamanla bir yük haline gelmişti. Ama daha sonra, onun geri dönme isteği beni bir arayışa sürükledi. Acaba gerçekten değişmiş miydi? Ya da tekrar aynı hataları yapacak mıydık? O düşünceyle boğuşurken, bir yandan da içimde bir umut vardı. Umut, eskiyi geri getirme çabasıyla karışmıştı. Ama bir yandan da hayal kırıklığı, eski acıların bir yankısı olarak içimi kemiriyordu.
O geceyi hatırlıyorum; telefonumun ekranında, “Nasılsın?” mesajı bir tür tuhaf bir başlangıç gibiydi. Ama belki de en büyük soru, gerçekten geri dönmek isteyenin kim olduğunu anlamaktı. Ben mi, o mu, yoksa sadece geçmişin kalıntılarından biri mi?
Sonuç: Gerçekten Geri Dönen Kim?
Bir süre sonra, geri dönmenin gerçekten bir anlamı olup olmadığını düşündüm. Ayrılık, bazen bir ilişkiyi sona erdirmekte değil, onu daha sağlıklı bir şekilde yeniden başlatmakta oluyordu. Onun geri dönmesiyle eskiye mi dönüyorduk, yoksa gerçekten bir yenilik mi yaratıyorduk? Gerçekten geri dönen kişi kimdi, ve ne için geri dönüyordu?
Ayrılıklar, insanların iç dünyalarındaki çözülmemiş sorularla birlikte gelir. Bazen geri dönmek, çözüm arayışıdır, bazen de kaybedilen bir şeyin peşinden gitmektir. Ama en sonunda, insanın kendi içindeki gücü bulması, hayal kırıklığından sıyrılması gerekirdi. Bu, onun geri dönmesinin verdiği anlık heyecandan çok daha önemliydi.