Elektrikte Sol El Kuralı: Bir Geceyi Hatırlayarak
Kayseri’nin soğuk bir akşamıydı, 25 yaşımın en duygusal, en kararsız dönemlerindeydim. Gençliğin verdiği o bitmek bilmeyen heyecanla, hayatın ne kadar karmaşık olduğunu tam olarak kavrayamıyordum. Gece, odamda bir süre sessizliğe gömüldüm, duvarın karşısındaki masa lambasının titrek ışığı, gözlerimi yormakla meşguldü. O an, bir anda aklıma gelen elektrikle ilgili bir şey… Belki sıradan bir konu, ama o anı hatırladıkça içimi ısıtacak kadar önemli bir şey.
Bir Akşam Ders Çalışırken
Ders çalıştığım o odada, gün boyu yaşadığım stres ve kaygılar bir kenara, elektrikle ilgili bir şey öğrenmem gerekti. Elektrik, üniversiteye başladığımda, ya da daha doğrusu elektrikle ilgili deneyleri ilk kez yapmaya başladığımda, her şey çok karmaşık gelmişti. Ne zaman bir devreyi kurmaya çalışsam, bir yeri yanlış bağlasam, başıma bir felaket gelmiş gibi hissederdim. Ama sonra bir gün, hocamın beni yönlendirdiği ve yıllardır bilmediğim bir şeyi keşfettiğim bir anı hatırlıyorum.
Bir gün, deneme yaparken devreyi kurmaya çalıştım. Kabloları sağa sola bağladım, ama devreyi çalıştırmak nedense bir türlü olmuyordu. Bir yanda saatlerce denediğim ama bir türlü başarılı olamadığım sonuç, diğer yanda sabırsızca bana bakan hocam. O sırada hocamın ağzından çıkan cümle, beni derinden etkiledi: “Sol el kuralını uyguladın mı?” Cümleyi duyduğum an, içimde bir şeyler kıpırdamıştı.
Sol El Kuralı Nedir?
Hemen internetten araştırdım, ne demek olduğunu öğrenmek için. Sol el kuralı, elektrik akımının yönüyle ilgili bir prensiptir. Elektrik devresini kurarken, sağ elinizle elektrik akımının yönünü takip ettiğinizde, sol elinizin parmakları da manyetik alanı belirler. Yani, doğru yapmadığınızda hem kendiniz hem de çevrenizdeki her şey etkilenir. Hemen anlamıştım, ne kadar basit bir şey, ama o kadar karmaşık bir deneyimdi ki. O an içimde bir rahatlama hissetmiştim. Hani, bir şeyin çözümünü öğrendiğinizde, bir anda bütün dünya size gülermiş gibi olur ya… Aynen öyle oldu.
Ama o an fark ettim ki, sadece elektrikle ilgili değil, hayatta da bazı şeyleri doğru yapmadığımda, çevremdeki her şeyin nasıl değiştiğini hissediyorum. Yanlış adımlar, bazen küçük ama büyük sonuçlar doğurabiliyor. Bunu o an öğrendim.
İçimdeki Heyecan
Sol el kuralını hatırladığımda, o an yaşadığım heyecanın tarifi yoktu. Bir elektrik devresi kurmak, bilimsel bir şey yapmak, doğru yolda olmak çok heyecan vericiydi. Ama sadece fiziksel bir şey değil, duygusal bir şeydi bu. Hayatta doğru yolu bulduğumda, her şeyin bir anlamı olduğunu fark ettim. Elektrik gibi karmaşık, ama bir o kadar da düzenli bir şeyde, hayatın bana verdiği küçük ipuçları gibi.
Belki de doğru yapmadığım zaman, yanlış yönlere gitmekten korkuyorum. Ama her seferinde biraz daha denemek, hata yapmak ve sonunda o doğruyu bulmak, insanı ne kadar güçlü kılıyor. O gece, elektrik akımını doğru şekilde anlamam sadece bir başarı değil, aynı zamanda hayatıma dair bir farkındalık kazanmamı sağladı.
O Anın Değeri
Şu an, o geceyi düşündüğümde, öğrendiğim tek şeyin sadece elektrikle ilgili olmadığını fark ediyorum. Sol el kuralı bana hayatın içindeki dengeleri, doğruyu ve yanlışı, sabrı ve zamanlamayı öğretti. Yeri geldiğinde hata yapmanın bir parçası olduğunu, yeri geldiğinde sabırlı olmanın önemini kavradım. Hayat da tıpkı bir devre gibiydi. Eğer her şeyin doğru yapıldığından emin olamazsan, işler karmakarışık olur. Ama doğru yönde ilerlersen, sonunda başarıyı bulabilirsin.
İçimden hala bir şeyler kıpırdıyor. O anki heyecanımı unutamam. Elektrik, bana sadece matematiksel bir kuralı değil, aynı zamanda hayatın basit ama karmaşık dengesini de gösterdi. O küçük öğreti, bir devreyi tamamlamaktan çok daha fazlasıydı. Kendimi anlamamı, kararsızlıklarımı kabullenmemi sağladı.
Sonuçta
Şimdi Kayseri’de, odamda eski defterleri karıştırırken ve o eski günleri hatırlarken, o anı hep içimde taşıyorum. Elektrikte sol el kuralı, bana sadece bir şey öğretmekle kalmadı, aynı zamanda hayatın anlamını da başka bir açıdan gösterdi. Yanlış yolda olduğumuzu düşündüğümüzde, belki de doğru yoldan sapmamız, bize en doğru sonucu gösterecektir. Ve her zaman hatırladım ki, bazen doğru yolu bulmak için önce biraz kaybolmamız gerekebilir.