Kütlenin Birimi Nedir? Antropolojik Bir Bakış Açısı Kültürler, insanlık tarihinin ve toplulukların çeşitliliğini anlamanın en etkili yollarından biridir. İnsanlar, tarih boyunca yalnızca doğa ile değil, birbirleriyle de etkileşim içinde olmuş, toplumsal yapılar ve inanç sistemleri geliştirmiştir. Bu yapılar, insanların dünyayı nasıl algıladığını ve toplumsal düzeni nasıl kurduğunu derinlemesine etkiler. Bir antropolog olarak, kültürlerin insan hayatındaki rolünü ve sembollerin gücünü incelemek her zaman büyüleyici olmuştur. Bugün ise, basit ama bir o kadar da derin bir soru üzerinden insan kültürlerine ve topluluk yapılarının doğasına dair bir yolculuğa çıkacağız: “Kütlenin birimi nedir?” Kütlenin birimi, fiziksel bir kavram olarak, toplumlar tarafından tanımlanan ve ölçülen…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hemdem Ne Demek TDK? – Gücün, Yakınlığın ve Siyasetin Görünmeyen Yüzü Bir siyaset bilimci olarak, toplumsal düzenin yalnızca kurumlar ve yasalarla değil, ilişkiler ve yakınlıklar üzerinden şekillendiğini gözlemlerim. Güç, her zaman açık biçimde işlemeyebilir; bazen bir kelimenin anlamı bile iktidarın ince izlerini taşır. “Hemdem” kelimesi, Türk Dil Kurumu’na göre “birlikte olan, dost, samimi arkadaş” anlamına gelir. Ancak siyaset biliminin merceğinden bakıldığında, bu kelime sadece bir dostluk ifadesi değil; güç ilişkilerinin, bağlılıkların ve sadakat biçimlerinin sembolüdür. TDK Tanımının Ötesinde: Hemdemliğin Politik Anlamı Hemdem olma hâli, yalnızca duygusal bir yakınlığı değil, aynı zamanda bir ittifak ilişkisini de ifade eder. Siyaset bilimi açısından…
Yorum BırakKaltakl Ne Demek Argo? Dile Sinmiş Şiddetin Adını Koyalım Bu yazıyı, “tartışalım” diyerek ve açıkça taraf olarak yazıyorum: Cinsiyetçi argo, eğlence değil; kültürel bir şiddet biçimi. “Kaltakl” diye duyduğunuz ifade, yaygın kullanımıyla “kaltak”ın bozulmuş hâli; kadınları hedef alan, insanı kategorilere ayırıp aşağılayan bir dil parçası. Peki bu kelime neden hâlâ aramızda dolaşıyor ve neden bazılarını güldürürken bazılarını yaralıyor? Gelin, bu kelimenin gölgesinde kalan hikâyeyi birlikte açalım. Argo Bir Sözcüğün Anatomisi: Küfür mü, Kültür mü? “Kaltakl” söylenişi, yazılışı farklılaşmış bir türev; çekirdeğinde “kaltak” var. Anlam düzeyinde, özellikle kadınlara yönelen aşağılayıcı bir damga. Bu damga, tek bir anın öfkesiyle sınırlı kalmıyor; kalıcı…
Yorum BırakGül Suyu Şifalı mı? Toplumsal Bir Sembolün Sosyolojik Analizi Toplumun dokusunu anlamaya çalışan bir araştırmacı olarak, beni her zaman büyüleyen bir şey var: İnsanların gündelik hayatlarında sıradan görünen bir nesneye, davranışa veya ritüele nasıl derin anlamlar yükledikleri. Gül suyu da bu anlam ağının tam merkezinde yer alan bir örnek. Bir damlası bile hem tarihsel hem kültürel bir hafızayı çağırır. Ancak “gül suyu şifalı mı?” sorusu, yalnızca tıbbi bir merak değil; aynı zamanda toplumsal bir aynadır. Çünkü bu sorunun yanıtı, inanç sistemlerimizden cinsiyet rollerimize, güzellik algımızdan kültürel kimliğimize kadar uzanır. Gül Suyu ve Kültürel Hafıza: Şifanın Toplumsal İnşası Her toplum, “şifa”…
Yorum BırakGuguk Kuşu ve Kumru Aynı mı? Siyaset Bilimi Perspektifinden Güç, İktidar ve Uyum Toplumun karmaşık dokusu, doğanın metaforlarıyla sık sık benzeştirilir. Bir siyaset bilimci için bu benzetmeler yalnızca estetik değil, aynı zamanda analitik araçlardır. Güç ilişkilerini, iktidarın işleyiş biçimini ve toplumsal düzenin sürekliliğini anlamak için bazen doğadaki davranış biçimlerine bakmak gerekir. Guguk kuşu ile kumru arasındaki fark, aslında yalnızca bir kuş bilimi meselesi değildir; aynı zamanda siyasetin, ideolojinin ve vatandaşlığın sembolik bir karşılaştırmasıdır. Peki Guguk kuşu ve kumru aynı mı? Yoksa biri iktidarın soğukkanlı stratejisini, diğeri ise toplumsal uzlaşının sıcak nefesini mi temsil ediyor? İktidarın Guguk Kuşları: Güç ve Stratejinin…
Yorum BırakHicri Takvim Neden Sabit Değil? Toplumsal Dinamikler ve Dönemler Arası Adalet Üzerine Bir Bakış Bir toplumun zamanı nasıl ölçtüğü, aslında o toplumun dünyaya bakışının bir yansımasıdır. Zaman; sadece günlerin ardışıklığı değil, hafızanın, kimliğin ve değerlerin bir düzenidir. Hicri takvim de bu anlamda yalnızca “ayların kayışıyla” açıklanamayacak kadar derin bir toplumsal ve kültürel dokuya sahiptir. Peki neden sabit değildir? Ve bu değişkenlik toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet kavramlarıyla nasıl kesişir? Ayın Döngüsüyle Yaşamak: Hicri Takvimin Esnekliği Hicri takvim, Güneş’e değil, Ay’ın döngüsüne göre belirlenir. Bu yüzden bir Hicri yıl, Miladi yıla göre yaklaşık 10-11 gün daha kısadır. Her yıl Ramazan,…
Yorum BırakGerilim Gücü Nedir? Toplumsal Yapıların Sessiz Dinamikleri Üzerine Bir İnceleme Bir sosyolog olarak sahada geçirdiğim her gün, insan ilişkilerindeki görünmez akımları fark etmemi sağlıyor. Her toplulukta, her ailede, her iş yerinde bir gerilim gücü dolaşır: açık çatışma olmadan da hissedilen, ama davranışları yönlendiren bir enerji. Bu yazıda gerilim gücü kavramını toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler ekseninde ele alacak; bu görünmez dinamiğin toplumun işleyişindeki rolünü analiz edeceğiz. Gerilim Gücü: Sessiz Bir Toplumsal Akım Gerilim gücü, toplumsal ilişkilerde doğrudan çatışmaya dönüşmeden var olan baskı ve beklentilerin toplamıdır. Foucault’nun “iktidar her yerdedir” sözünü hatırlatan bu kavram, yalnızca politik veya ekonomik alanlarda…
Yorum Bırakİyi Bir Gitarist Nasıl Olmalı? Eğitimsel Bir Perspektif Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Bir Eğitimcinin Girişi Eğitim dünyasında her birey, öğrenme sürecinde farklı hızlarda ilerler ve her birinin yolculuğu kendine özgüdür. Ancak, doğru pedagogik yaklaşımlar ve sürekli bir çaba ile, her birey potansiyelini en üst seviyeye çıkarabilir. Bir eğitimci olarak, en önemli inancım, öğrenmenin sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda bir dönüşüm süreci olduğudur. Bu dönüşüm, sadece zihinsel değil, duygusal ve toplumsal düzeyde de etkilidir. İyi bir gitarist olma yolculuğu da tam olarak böyle bir süreçtir. Teknik beceriler kadar, duygusal bağlılık, doğru pedagogik yöntemler ve toplumla olan etkileşim de bu yolculuğu şekillendirir.…
4 YorumGöktırmalayan Ne Demek? – Dillerin Derin Hafızasında Yükselen Bir Kavram Diller, tarih boyunca yalnızca iletişim araçları değil, aynı zamanda bir hafıza deposu olmuştur. Her kelime, bir dönemin düşünme biçimini, toplumsal değerlerini ve dünya görüşünü yansıtır. “Göktırmalayan” kelimesi de bu anlamda sıradan bir sözcük değil; Türkçenin tarihsel derinliğini, kültürel kimliğini ve göğe uzanan anlam dünyasını içinde taşır. Kelimenin Kökeni: “Gök” ve “Tırmalamak” Arasındaki Bağ “Göktırmalayan” kelimesi iki kökten oluşur: “gök” ve “tırmalamak.” Gök, eski Türkçede yalnızca semayı değil, kutsal olanı, tanrısal düzeni ve insanın ulaşmak istediği yüceliği temsil ederdi. “Tırmalamak” ise yüzeye tutunmak, yukarıya çıkmaya çalışmak anlamına gelir. Bu iki kök…
4 YorumTüzel Kişiliği Haiz Olmak Ne Demek? Bir Hikâyenin İçinden Bakış Bir yaz akşamı küçük bir kafede buluştular. Eski dostlardı; ama hayat onları farklı yollara sürüklemişti. Ahmet, iş dünyasında çözüm odaklı ve stratejik bakış açısıyla tanınan bir girişimciydi. Elif ise empatik, ilişkisel yönü güçlü bir avukattı. Sohbetleri sıradan konulardan ilerlerken, Ahmet birden masanın üzerinde duran belgeleri işaret etti: “Şirketim için ‘tüzel kişilik’ meselesini araştırıyorum. Hukuk dilinde kulağa çok teknik geliyor. Elif, bana biraz anlatır mısın? Senin bakış açınla belki daha iyi kavrarım.” Elif gülümsedi. Çayın buharı yüzüne vururken, gözleri ciddileşti. “Anlatacağım ama sana bir hikâyeyle…” dedi. — Hikâyenin Başlangıcı Bir zamanlar…
6 Yorum